6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli iki deprem 11 ili yıkıma uğrattı. Enkazlar kaldırılsa dahi depremden geriye kalan acı ve çaresizlik Türkiye’nin kalbinden hiç kalkmadı. Geçen 2 yılda depremzede vatandaşların söz verilen konutlara yerleştirilememesi vicdanlardaki yükü katladı.
Halk TV muhabiri Sibel Mazrek Malatya’da kurulan 35 bin kişilik konteyner kente gitti. Depremzede vatandaşın ağzından yaşadıklarını aktardı. Bir depremzede vatandaş öyle bir şey söyledi ki izleyenlerin yüreğini yaktı.
İSMAİL KÜÇÜKKAYA O SÖZÜN AĞIRLIĞINI TARİF ETMEKTE ZORLANDI
İsmail Küçükkaya deprem özel yayınında depremin ardından 2 yıldır çözülemeyen kalıcı konut sorununu aktardı. 600 binden fazla vatandaşın hala konteyner kentte kalmak zorunda olduğunu söyleyen Küçükkkaya, Malatya’daki depremzede vatandaşın söylediklerini tarif etmekte zorlandı.
Sibel Mazrek’in haberini anons eden Küçükkaya şöyle konuştu:
Dün Sibel, sesi titriyordu, duygulanmıştı, deprem bölgesinde. Malatya’daydı. Konteyner kentte. Vatandaşa mikrofon tuttu. , açıldı, bir hanımefendi.
Yaşadıklarını onun yüzünden, hissettiklerini onun bakışlarından anlamak çok kolaydı. Sonra bir cümle söyledi. Hani bazen olur, bir şey yaşarız. Karnımızın üzerine kocaman ağır bir taş oturmuş gibi hissederiz. Böyle göğsümüze böyle kocaman bir sancı gelir. Böyle dayanamayacak gibi oluruz. O hanımefendinin bir sözü vardı. Böyle bir baktı…”
‘ÖLENLER KURTULDU’
Çoğunluğu engelli ailelerinden oluşan 305 konteynerin yer aldığı Güzelbahçe Kent Konteyner Kenti’ne giden Sibel Marzek, depremden sonrasının acı tarifini yapan vatandaşa mikrofon tuttu.
İki torunu ve oğlu ile konteynerde kalan vatandaş konteyner kentte yaşamanın nasıl bir şey olduğunu şöyle anlattı:
– Nasıl geçiyor burada hayat?
İfade edemem anlatmayla, konteynerde yaşamayı. Anlatılacak bir şey değil. Allah düşmanıma bir daha böyle bir şey göstermesin. Kirlilik haddinden ziyade.
Ölen kurtuldu. Ölenler gerçekten bir şeyden haberi olmadan kurtuldu. Ama çok şükür hayattayız. Sadece şanssızlığımız yurtsuz kalmamız. Evimizin barkımızın dağılması bitmesi.
– Kaç kişi kalıyorsunuz?
Dört. İki torun oğlum ben. Biri 7 yaşında torun, biri 13.
More Stories
Arıkan’dan Keşmir vurgusu
Ege Denizi’nde deprem fırtınası! 4.8 büyüklüğünde bir büyük deprem daha oldu
Türkiye ve IKBY’den önemli görüşme